Diyabeti Yakından Tanıyalım
10 Adımda Sağlıklı Beslenme
8 Aralık 2017
Yılbaşında Ne Yemeliyim?
30 Aralık 2017

Diyabet, vücudumuzda pankreas adlı salgı bezinin yeterli miktarda insülin hormonu üretmemesi ya da ürettiği insülin hormonunun etkili bir şekilde kullanılamaması durumunda gelişen bir hastalıktır.

Besinlerle kana geçen glikoz, insülin hormonu aracılığıyla hücrelere girer. Hücreler glikozu yakıt olarak kullanırlar.

Dünya Sağlık Örgütü (DSÖ) tarafından diyabet sınıflaması Tip 1 diyabet ve Tip 2 diyabet olarak sınıflandırılmaktadır. Tip 1 diyabet, pankreasta ilerleyen hücre yıkımı sonucu insüline bağımlı olarak ortaya çıkan diyabet tipidir, genellikle 30 yaşından önce başlar. Belirtileri; sık idrara çıkma, ağız kuruluğu ve kilo kaybıdır. Tip 2 diyabet, dünyada en sık rastlanan diyabet tipidir, genellikle 40 yaşından sonra ortaya çıkar. Doymuş yağdan zengin beslenme, hareketsiz yaşam ve obezite tip 2 diyabet sıklığı ile ilişkisi olan faktörlerdir.

Diyabet teşhisi kriterleri nelerdir?

  • Semptomlara ek olarak rastgele ölçülen plazma glikozu 200 mg/dl’den yüksek ise,
  • Semptomlara ek olarak en az 8 saatlik açlık sonunda ölçülen plazma glikozu 126 mg/dl’den yüksek ise,
  • 75 gr glikoz ile yapılan Oral Glikoz Tolerans Testi ( OGTT) sırasında 2. saatte glikoz değerinin 200 mg/ dl’nin üzerinde olması demek diyabet hastalığının göstergesidir.

Diyabet tanısında en sık kullanılan test idrarda glikoz ölçümüdür. Normalde 24 saatlik idrarda glikoz 40-70 mg’dır. Bu değerleri aşması sıkıntılı bir durumun varlığına işaret olabilir. OGTT, diyabetin tanısı için kullanılan en duyarlı testtir.

Diyabette risk faktörleri nelerdir?

Yaşlanma, tip 2 diyabet sıklığı yaşlanma ile paralel artış göstermektedir.

Cinsiyet, gelişmekte olan toplumlarda kadınlarda daha sık görüldüğü ortaya konmuştur.

Genetik faktörler; tip 2 diyabetin %90 oranında görülmesi hastalığın gelişmesinde genetik faktörlerin rolu olduğu düşünülmekedir.

Fiziksel inaktivite, hareketsiz yaşam biçiminin tip 2 diyabet gelişmesinde önemli rol oynadığı bilinmektedir.

Diyet, yağdan zengin, karbonhidrattan fakir diyetle beslenen bireylerde tip 2 diyabete yakalanma riskinin daha yüksek olduğu ileri sürülmektedir.

Alkol ve sigara kullanımı,tip 2 diyabetle arasında pozitif ilişki olduğu ileri sürülmüştür.

Tip 2 diyabet hastasında kullanılan ilaç dozu kademe kademe arttırılarak vücudun ilaca alışmasıyla tedavi ilerletilirken, tanısı konmuş bir hasta beslenmesine özen gösterip fiziksel aktivitesini arttırırsa ilaç kullanımında değişiklik sağlanabilir. Besin tüketiminde meyve ve diğer şeker içeren gıdalara dikkat edilmesi gerekir, ki masum olarak görülen meyvelerde fruktoz şekeri bulunmaktadır, aşırı tüketiminden kaçınılmalıdır.Tip 1 diyabet hastalarında ise iyileşmeyen yaralar iyi gözetilmeli ve yara bakımı ihmal edilmemelidir, özellikle ayaklarda başlayan yaralar her gün kontrol edilmelidir.

Diabetes Mellutus (DM) kısaca diyabet hastalığı, günümüzde ölümcül risk faktörü olarak 3. sırada yer almaktadır, bu sebeple dengeli beslenmeli ve fiziksel aktivitenin ihmal edilmemesi tedavi sürecinin en önemli aşamasıdır. Kullandığınız ilaçlar hakkında doktorunuza veya en yakın sağlık danışmanınız olan eczacınıza danışabilir, beslenme konusunda beslenme uzmanınızdan yardım alabilirsiniz, sağlıcakla kalın.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir